Evde canımız çok sıkıldı ve öğleden sonra atlayıp Polonezköy’ e gittik. Polonezköy İstanbul' dan bir saatlik bir mesafede.
Ufak bir meydanı, Kültürevi ve Arıcılık Müzesi var. Etrafta yüksekolmayan evleriyle ve bozulmamışlığı ile sizi büyüleyecek. Sanırım yazın oldukça kalabalık oluyordur ama bu mevsimde çokta yormayan kalabalığı var. Ayrıca 5km bir yuruyuş parkuruda bulunmakta açık havada spor yapmayı sevenler için.
Beykozdan çıkıp Polonezköy’ e yaklaşmaya başladığınızda yeşilin her tonuyla karşılaşmaya başlıyorsunuz. Bu benim ilk gidişimdi ve inanılmaz mutlu oldum .Tabiyat nasıl canlanmış, nasıl yeşermiş, renk renk çiçekler açmış. Bu tarz bir yere nasıl ihtiyacım oldugunu farkettim. Dört duvar arasında yaşarken saksılarda gördügümüz yeşil dışında göz alabildiğince yeşilliğin içine girmek insanı nasıl dinlendiriyor, sanki orda zaman akmıyor durmuş, herşey dingin, sakin ve mutlu görünüyor. Etrafta kovaya taş atarak eğlenen cocuklar, neşeli ve mutlular.Düşünüce ne kadar basıt geliyor insana ama inanılmayacak kadar mutlu ve neşeliler.
Ayyyyyyyyyy ne guzel yapmisiniz kiskanmadik dersem yalan olur valla. Umarim bir gun birlikte gidebiliriz tabi senin cucukler biraz buyse iyi olur. XX
YanıtlaSilElif